Bir Tek Sen Anla isimli romanımın hazırlıklarını yaparken sevgili İclal Aydın beni uyarmıştı: ‘Hocam, düzenli yazılar yazarken roman yazmak zordur, roman yazdıktan sonra da düzenli yazı yazmak zordur.’ Onbeş yıla yakın her hafta köşe yazısı yazabiliyordum. Haber Ekspres, Yurt Gazetesi, Pencere Tv, Egeye Bakış Gazeteleri bana yıllarca köşelerinde yer alma ayrıcalığı tanımıştı. Yazmaya başladığında satırlar kendiliğinden akıyordu.
Zorluğun ilk kısmını yenmeyi başarmıştım. Her hafta ayrı bir konuda makale yazarken bir romanı tamamlayabilmiştim. Ama sonrasında İclal Hanım haklı çıktı. Bir romanı tamamladıktan sonra her hafta yeni bir yazı yazmak çok zor hale geldi. Ta ki bugüne. İzmir’e Dair Gazetesinin sevgili yetkilileri tekrar yazı yazma çağrısı yapana kadar.
George Orwell, ‘gazetecilik birilerinin yayınlanmasını istemediği haberleri yazmaktır; gerisi halkla ilişkilerdir’ demiş. Hiçbir zaman gazeteci olduğumu iddia etmedim, hiçbir zaman birilerinin yayınlanmasını istemediği haberleri yazacak haber kaynaklarım olmadı. Ama her zaman hayatımda, dostlarımla süzdüğüm bilgileri satırlarımda okuyucularımla paylaşmaya gayret ettim. Yeni dönemde de elimden geldiğince amacım. okuyucu yazımı bitirdiğinde okuduğundan yeni bir bilgi ile mutlu olmasını sağlamak olacak.
Basında doğru haber yazabilmek, yaşananları manipüle etmemek belki de bu satırların namusu. Giyotinle idam edilen Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’in hikayesini belki bilebilirsiniz. Tüm dünya onu halk için ‘Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ sözü ile tanıyor. Ama zaman ve tarihçiler idam edilen kraliçenin asla böyle bir söz ifade etmediğini söylüyor. Bundan 250 yıl önce amaca giden her yolu mübah sayanlar basın yoluyla kraliçeyi karalamak için böyle bir iddiayı yaymışlar. Hatta daha da ileri giderek kraliçenin bir saray mensubu ile müstehcen görüntülerini karikatürize ederek kendisini itibarsızlaştırmışlardır. Yalan haberler halkı o kadar ikna etmiş ki, kraliçenin idamından iki yüz yılı aşkın bir süre sonra bile hala dünyada milyonlar kraliçenin bu lafı ettiğine inanıyorlar.
Bu sütunlarda yalan olmayacak, manipülasyon olmayacak. Gazeteciyim, haberciyim diye ortalıklarda dolanan güç yanlısı, çıkar odaklarının kalemlerine inat kendisini asla gazeteci olarak tanımlamasa da bu satırların sahibi güce biat edecek yazılar yazmayacak.
Hep birlikte yeni bir platformda yeni bir yolculuğa başlıyoruz. İzmir’in çok değerli gerçek gazeteci büyüklerinden sevgili Okan Yüksel’in ifadesiyle ‘Hepinize merhaba…’
Tebrikler.
aybars hocam , kaleminize sağlık...