Cuma günü milyonlarca genç için karne günüydü. Çocukluk ve gençliğimizde büyüklerimizin ‘nerede o eski falanca günler’ laflarını çokça duyardık. İnsan yaş aldıkça mı böyle algılıyor yoksa zaman aktıkça gerçekten her şey değişiyor mu bilmiyorum ama karne günlerinin bile eski karne günleri gibi olmadığını hissediyorum.
Geçmişte karne günlerce öncesinden beklenir, bütünleme; teşekkür; takdir belgesi durumu son ana kadar belirsiz olurdu. Bugün bütünlemeye kalmak neredeyse olanaksız. Gördüğüm kadarıyla da öğrencilerin neredeyse tamamı takdir belgesi ile ödüllendiriliyor. Bu kötü mü diyenleriniz olabilir fakat bana göre başarı sıradanlaştırılıyor, bir şey elde etmek için gösterilen çaba ve verilen emeğin eşiği aşağı çekiliyor. Eğitim değersizleştiriliyor, öğretmenin emeği, inisiyatifi anlamsızlaştırılıyor.
Bir kısmınız hatırlayacaktır. Manisalı gençler davası vardı yıllar önce. Bu liseli gençler ‘Paralı eğitime hayır’ dedikleri için hapse atılmışlardı. O zaman kamuoyunda kendini her şeyden anladığını sanan ünlüleri ‘eğitim paralı mı?’ ‘devlet okullarında en iyi eğitim veriliyor’ ‘ben de devlet okulu mezunuyum’ ‘parası olan neden özel okulda eğitim almasın’ gibi yaklaşımlarla bu gençlerin tarihi öngörülerini değersizleştirmeye çalışıyor, onları suçlu buluyorlardı.
Aradan çok zaman geçmeden tarih, hapisle suçlanan bu liseli gençleri haklı çıkardı. Devlet okullarında eğitim o kadar yetersiz hale geldi ki dar gelirli insanlar bile çocuklarını özel okullara gönderebilmek için hayatlarında birçok şeyden vazgeçiyorlar. Birçok devlet okulunda eğitimin yetersiz olduğu, buralarda cansiparane çalışan öğretmenlerimiz tarafından dile getiriliyor. Özel okullar velilerden fahiş ücretler talep ediyorlarken öğretmenlerine asgari ücrete yakın maaşlar öneriyorlar. Her geçen gün öğretmenlik mesleği itibarını yitirip, çocukların ‘ben büyüyünce öğretmen olacağım’ hayallerinden uzaklaşılıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca eğitim hiçbir zaman bu kadar değersiz, bu kadar önemsiz hale gelmemiştir.
Ve inanın dostlar, sırada sağlık var. Bugün nasıl çocuklarımıza daha iyi bir eğitim vermek için büyük meblağlar ödemek zorunda kalıyor ama karşılığını almada yetersiz hissediyorsak, yakın gelecekte de sağlık için büyük meblağlar ödediğimiz halde yeterli sağlık hizmeti alamayacağınızı göreceksiniz. Her geçen gün sağlık paralı hale geliyorken, sağlık çalışanları tıp ki yakın geçmişte öğretmenler gibi maddi manevi özlük haklarını yitiriyorlar.
Bana göre bir ülkenin gelişimini gösteren üç ayak eğitim, sağlık ve adaletin herkese ve eşit olarak ulaştırılmasıdır. Eğitimde eşitsiz ulaşım bariz. Sağlıkta her geçen gün eşit ulaşımdan uzaklaşıyor. Ya adalet? Sizce hepimize eşit mi? O zaman hep birlikte uzaya turist göndermemiz kutlu olsun.
O uzay turistine harcanan miktar deprem yaşamış kentlerimize ulaşır,insanlarımız çadırlardan kurtulurdu.
FEVKALADE
Tam da iktidarın istediği gibi cumhuriyet değerlerinden uzak, kindar ve dindar geçinen tarikat ve cemaat üyelerinin yeşermesi için bütün yollar; (eğtim, sağlık ve adalet)yıpratılarak, yozlaştırılarak her kurumda inanılmaz düzeyde yapılıyor. Karneleri imamların dağıtmaya başlanması da çok uzak değil.