Tamam hayat pahalı. Alırken elim titriyor. Gevrek 7 TL, amenna. Çalışan, sigorta, emek, hamur, nakliye, un, su, tuz, tamam da. Yahu Allah aşkına. Yaşama dokumaya, eğitime, amatöre, spora zam yağdır, olacak iş mi ? Ne masrafı var ? Saha, personel zaten var. Aslı görev, hizmet. Üstten al, alta ver. Durumdan vazife çıkarmak bunun adı. Evlatlarımızı, çocuklarımızı bağımlılık yapıcı maddeyle yolunu bulanlar aportta bekliyor. Yaşı kemale eren ya namaza başlar ya atletle donla balkonda ehli keyif yapar, ya da şiir yazar. Bu da böyle bir şey. Ne yapsın amatör sporcular, futbolcular, kulüpler. ? Öyle bir kibarcası ücret artışı, şöyle bir kabaca zam yaptılar ki, 'Gelmeyin spor yapmayın' demek bunun adı. Olacak iş değil. Birkaç agresiflere karşı yapılan bir şey bu. Amatörü ikinci adres yapan, durumları iyi kulüpler için sıkıntı yok. Öderler. Ya olmayanlar spor yapmasın mı ? Bir zamanlar 'Amatörün çilesi', 'Vah amatörüm vah' tarzı haberler yapardık, arar oldum. Onlar da neymiş ki, sorun mu ? Bu daha da beteri. Garibim, gariban mahalle takımları, kulüpleri ne yapsın ? Sporcular madde bağımlısı mı olsun sokağa mı dökülsün, kulüpler de kapansın mı ? Bu mu yani çözüm.
Vize ücreti ne demek?
Ne gerek varki, yıllarca ödedik. 'Vize bedeli' o ne ya ? Böyle bir uygulama mı olur ? Sıkıntı büyük, çok büyük. Katılım ücretine zam, aktarma ücretine zam, vize ücretine zam, filiz lisans ücretine zam. Bitmedi. Antrenörlerin kartına zam. Ki, antrenörler sigortasız, asgari ücretin altında ücret alır. Takım yöneticilerinin kart bedeline zam. Yönetici dediysek kerli ferli işleri tıkırında yöneticiler, değiller ki. Emekli öğretmen, işçi, bakkal, eczacı, muhtar, kahveci, çaycı, çoğu. Bu da yetmez. Amatör takımlarından yetiştiricilik bedava olması için, profesyonel takımlara bedelsiz yetiştiricilik verir. “Şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” demiş ya bir zat, onun gibi. Ortada sporcu, kulüp olmasa çok rahat edecekler, çıkar. Kimden para kazanacaklar ? Pıtrak gibi futbol okulu açılıyor. Tanınmış kulüp adıyla, İstanbul kulüpleri bile var yıllardır İzmir'de mesela. Herkes onlara gidiyor. Mahallesindeki takıma giden yok. Yazıktır, günahtır, spora ihanettir. Nasıl gitsin, gidemezler zaten.
Kiraz hakemsiz kalacak
'Klimalı yerde oturup, evlatlarımızın geleceğini belirliyorlar' diye yazmıştım. Anlayan anladı bazıları da yanlış anladı, üstlerine alındır. Kim üstüne alınırsa, alınsın. Bu kararı alanların, isteyenlerin, onaylayanların evladı, yeğeni, kuzeni, bacısı yok mu ? Onlar bari, 'ne oluyor' desin. 5 binden fazla amatör sporcu var, bu gereksiz, fahiş zamlarla, ücret artışıyla 2 bini, kötü yol adayı. Maalesef. Haberiniz ola. Sporcu düzeyi böyle de ya hakemler ? Onlar da içler acısı. Daha maça çıkmamış 18 yaşındaki evlattan, 1000 lira vize ücreti isteniyor. Vize ne demek yıllardır anlamam. 'Liglere katılacağım, görev alacağım taahhütü, garantisi' imiş, böyle diyorlar. Niye, ne alaka ? Şunu söyleyeyim size. İzmir'in Kiraz ilçesi, uzaklarda. Bizim orası da. Gidemesek de. Gerçek olacak, gidemeyecekler. Masrafı, alınan ücretten çok fazla. Gün gelecek hatta pek yakında. Kiraz'a gidecek hakem bulamayacaksınız. Onlar da haklı, ne yapsınlar ? Evdekilerde aldıkları parayla maça gitmek, ağırlarına gidiyor. Ücretler de ne zaman denk gelirse, yatıyor.
Harika takım, yok oldu
Çözüm belli, zaten canım ülkemde Süper Lig'den başka lig, yok. Alttakiler olmasa da olur. Orası göz önünde, hem de çok göz önünde ya. Aman itibarımız zedelenmesin. Aç bak buzdolabı tam takır, tüplü ama harika arabasıyla her akşam kankalarıyla kadeh kaldıranlar gibi. Evdekiler aç mı, ne yer ? Düşünülmez ya, onun gibi. 'Spora siyaset karıştırmam' ama 'Siyasete spor karıştıracağım'. Yalvarıyorum, Allah razı olsun. Sporu, sporcuyu çok seven, değer veren. Amatör branşlara çok önem veren. Şahlandıran adate. Çok güzel işlere imza atan, şimdinim milletvekili, sevgili spor bakanım Dr.Mehmet Kasapoğlu'ndan, il başkanlarım Mehmet Sait Başdaş ile Akın Küçükoğullarından'dan, özellikle de çok güzel işler yapan, futbolumuzu toparlayan ocağım, yuvam, yetiştiğim yer Türkiye Futbol Federasyonu'nun idealist lideri Mehmet Büyükekşi'den rica ediyorum. Buna bir sorun verin. Spor yapmak herkesin, hakkı. Bu arada Kadınlar Dünya Kupası oynanıyor, bizden tek bir kişi bile yok. Ne hakem ne Milli takımımız. Sahi 10 yılda 5 kez şampiyon olan, yurtdışına giden, o kadar ünlü ekibi ülkemize, İzmir'e getiren, izlettiren Konak Belediyespor Kadın Futbol Takımı, liglerden çekildi, kapandı. Hem de sporcu başkan Abdül Batur'a rağmen. Neden ? Neden acaba ? Vahşi denilen Kızılderilerinin dediği gibi, 'Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.'
Yönetici olduysam, kalemimi satmam
Amacım üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Koltuğum oldu diye, garibana sırtımı dönmem, dönmedim, dönemem. Böyle terbiye görmedim. İzmir ASKF'de Efkan Muhtar başkanlığındaki yönetime, Mehmet Sait Başdaş başkanımın önerisi, Efkan Muhtar başkanımın onayıyla, girdim. Ücret artışı yapan da değiliz, çözüm bulunmalı. Amacımız hizmet. Bu durum, yazmamı, sorunları halının altına süpürmemi gerektirmez. 40 yıl önce, ben bu yönde eğitim aldım. Vazgeçmem, bu sevdadan. Bir üst makama veya makamlara iletmeyi, amatöre sevdalı, gönül veren bir sade vatandaş olarak yazıyorum, rica ediyorum. 'Haksızlık önünde eğilmeyiniz, çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz' Hz.Ali. 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' Hz.Muhammed.
'Tatbik eden, icra eden, karar verenden daima kuvvetlidir. Hakikati konuşmaktan korkmayınız' Gazi Mustafa Kemal Atatürk. 'Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet bir nefes sıhhat gibi' Kanuni Sultan Süleyman. Var mı ötesi ? Amacım, ülküm, hedefim, gayem, maksatım. Ayar çekmek filan değil. Ben de kimim ki ? Ancaak. Yönetici oldum diye de susmam susamam. Bana bu terbiyeyi belleten, dürüst, namuslu, yiğit, yürekli adam gibi adam, babam Hacı Hafız Mehmet Aydınoğlu'nun kemiklerini sızlatamam. Bu yoldan dönmem, benim yolum bana doğru. Çözün bu işi Allah razısı için. Söz, 'Ben yazdım da düzeldi' demem. Önemli olan icraat, önemli insan, can, yaşam, hayat. Başka hayat yok ki, öteki tarafa hazır mıyız peki ?