Fransız sosyolog Alizée Delpierre, zenginler ile ev işçileri arasındaki ilişkiyi "altın kaplamalı sömürü" olarak tanımlıyor. Yaptığı saha çalışmaları ve gözlemler sonucu, ev işçilerinin ağır koşullarda çalıştığını ancak yüksek maaş ve hediyelerle bu sömürünün gizlendiğini ortaya koydu.
zenginlerin evlerindeki gizli hayat
Delpierre, Paris ve Fransız Rivierası’ndaki lüks malikânelerde ev işçileri olarak çalıştı, yaşadı. Ev işçilerinin uzun ve yorucu mesailer yaptığını, patronların ise onlardan mükemmel uyum ve itaat beklediğini anlattı. Çocuk bakıcılarının gece uykusuz kaldığı, evin her köşesinde belli alanlara giremedikleri ve isimlerinin değiştirildiği örneklerle belgeleniyor.
güç, para ve duygusal bağlar
Araştırma, ev işçileriyle zenginler arasında karmaşık bir bağımlılık olduğunu gösteriyor. Hizmetçiler yüksek maaşlar alırken, verilen hediyelerin bir tür borç yarattığı ve daha çok çalışmaya zorlandıkları vurgulanıyor. Delpierre, bu ilişkinin duygusal boyutunun da gerçek olduğunu; sevgi ve ailevi bağların sömürüyü örtbas ettiğini belirtiyor.
ırk ve cinsiyet temelli ayrımcılık
Delpierre, ev işçiliğinde ırk ve cinsiyetin belirleyici olduğunu söylüyor. Siyah kadınların çocuk bakıcısı olarak tercih edilmesi gibi kalıplaşmış ve sömürücü önyargılar tespit etti. Ayrıca zenginlerin hizmetçilerini isim değişikliğiyle kişiliksizleştirdiği ve böylece araya mesafe koyduğu belirtiliyor.
ev işçilerinin hukuki mücadelesi
Sosyolog, zenginlerin çalışanlarından korkmadığını, aksine iş gücünü kaybetmekten çekindiğini aktarıyor. Hizmetçilerin hak mücadelesinin genellikle başarısızlıkla sonuçlandığı, işverenlerin hukuki avantajlarının büyük olduğu vurgulanıyor.