İzmir’in Basmane semtinde günde yüzlerce hastaya hizmet veren İzmir Eğitim Diş Hastanesi’ne ilişkin çarpıcı iddialar gündeme geldi. Son Mühür'den Erkan Doğan'ın haberine göre, Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES) İzmir 1 No’lu Şube yönetimi, hastane binasının depreme dayanıksız olduğunu ve geçmişte yapılan tadilatlarda kolonlarının zarar gördüğünün öne sürüldüğünü açıkladı. Sendika, hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının can güvenliğinin tehlike altında olduğu uyarısında bulundu.
Hastane Başhekimi Diş Hekimi Murat Bostan’ın konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçındığı belirtilirken, SES İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hava Akcan, binanın durumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Derhal boşaltılmalı kararı var, ancak uygulanmadı”
Akcan, 2020 yılında yaşanan İzmir depreminin ardından İzmir Eğitim Diş Hastanesi için “derhal boşaltılmalı” yönünde raporlar hazırlandığını ancak bugüne kadar bu doğrultuda somut bir adım atılmadığını savundu. Akcan, “Depreme dayanıksız olduğu resmi raporlarla tespit edilmiş bir hastanenin hâlâ hizmet vermeye devam etmesi yalnızca teknik değil, aynı zamanda siyasi bir tercihtir. Sağlık emekçilerinin ve yurttaşların can güvenliği askıya alınmıştır” dedi.
2023 yılında hazırlanan teknik raporda da binanın acilen boşaltılması gerektiğinin net şekilde belirtildiğini hatırlatan Akcan, buna rağmen sürecin hâlâ belirsizliğini koruduğunu ifade etti. Akcan, yılın başında hastane yönetimiyle yapılan görüşmelerde boşaltmaya yönelik çalışmaların sürdüğüne dair bilgi aldıklarını ancak henüz somut bir gelişme yaşanmadığını söyledi.

“Sadece diş hastanesi değil, birçok hastane risk altında”
SES olarak İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile de görüşmeler yaptıklarını aktaran Akcan, yetkililerin yalnızca bu hastanede değil, kent genelindeki bazı sağlık yapılarında da benzer sorunlar bulunduğunu dile getirdiğini belirtti. Akcan, “Ancak mevcut tablo, sağlık çalışanları ve hastalar açısından kabul edilemez. Can güvenliği ihmale gelmez. Yüzlerce sağlık emekçisi ve binlerce hasta her gün riskli bir binaya girmek zorunda bırakılıyor” ifadelerini kullandı.
“Bu artık beklenmedik bir felaket değil”
Geçmişte yapılan tadilatlarda kolonlara zarar verildiği iddialarını hatırlatan Akcan, “Riskli olduğu bilinen bir binada hizmet sürdürülüyorsa burada artık beklenmedik bir felaketten değil, göz göre göre gelen bir tehlikeden söz etmek gerekir” diye konuştu.
“Bedeli sağlık emekçileri ve yurttaşlar ödüyor”
Yeni hastane binasına ilişkin yıllardır gündemde olan projelerin hayata geçirilmediğini söyleyen Akcan, planlanan yatırımların ihale süreçlerinde iptal edilmesinin belirsizliği artırdığını vurguladı. “Bu belirsizliğin bedelini ne bürokratlar ne de siyasetçiler ödüyor; bedeli sağlık emekçileri ve yurttaşlar ödüyor” diyen Akcan, kamusal sağlık hizmetlerinin rant ve tasarruf politikalarıyla değil, insan yaşamını önceleyen bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
SES olarak konuyu bir “yaşam hakkı” meselesi olarak gördüklerini belirten Akcan, hastanenin güvenli hale getirilmesi ya da boşaltılması için mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: