Tunç Soyer’in YouTube kanalı için hazırlanan belgesel, Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasını simgeleyen İzmir’in kurtuluşu temasıyla başlıyor. Belgesel ‘İzmir Duruşu’ ana başlığının altında ‘Bir Akdeniz Şehri’, ‘İzmir Gibi Bir Başkan’, ‘Bambaşka Bir İzmir’ ve ‘Geleceğin İnşası’ alt başlıklarını taşıyan dört bölümden oluşuyor. Son bölümde, ‘Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devam etmesi gerektiğini’ düşünenlerin gerekçeleri aktarılıyor.
İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, belgeselde, ‘altyapı ve belediye başkanlığı’ ilişkisi konusunda şu görüşü dile getiriyor:
“Belediye başkanları altyapıya yatırım yapmak konusunda pek atak olmazlar, yani biraz çekingen dururlar, çünkü yapılan iş gözükmez. Yani hem nereye gitti bu paralar sorununu yaşarsınız hem de ‘Ya ne yaptı bu belediye, hiçbir şey ortada yok’ sorununu yaşarsınız. O nedenle belediye başkanları bu işlerden kaçınırlar, kolay kolay girmezler. Ama bizim bu memleketin geleceğiyle ilgili derdimiz olduğu için de devam edeceğiz.”
Körfez temizliği çalışmaları
Soyer, Çiğli arıtma tesisi ve İzmir Körfezi’nin temizlenmesi çalışmalarını anlatırken de, “Bunlar gözükmüyor; gözükmeyince de ne yapıyor bu adam, ne yapıyor büyükşehir belediyesi diye düşünülüyor. Ama biz bu Körfez’de çoluk çocuk yüzeceğiz” ifadesini kullanıyor.
Ben gücümü halktan ve Hak’tan alıyorum
Belgeselde, Tunç Soyer’in şu sözleri de ekrana getiriliyor:
“Ülkenin her karış toprağına, havasına, suyuna, ruhuna şu üç kelimeyi nakşedeceğiz; hak, hukuk, adalet…
Ben gücümü halktan ve Hak’tan alıyorum. Dolayısıyla yok öyle yağma, sizden asla vazgeçmem. Çünkü siz bu memleketin geleceğisiniz. Göreceksiniz başaracağız. Yeni bir yol bulmaksa bulacağız, yeni bir yol açmaksa açacağız. Göreceksiniz, bir bedel ödeyeceksek de ödeyeceğiz. İstedikleri bedeli ödetsinler, umurumda değil…”