Su hakkında önemli bilgiler veren Akbaşak; “Fabrikası olmayan tek ürün su. Her şeyi
üretebiliriz, dünyada petrol bitebilir başka enerji kaynakları bulunur. Ama suyu
üretemiyoruz. Dünyada bulunan su 1,4 Milyar Kilometre Küp ancak bunun yüzde 97,5’i
okyanuslarda, iç denizlerde; tuzlu ve biz bunu kullanamıyoruz. Kalan yüzde 2,5’i tatlı sular
ama bunun da çok büyük kısmı buzullarda yer alıyor. Bizim kullandığımız bu su miktarında binde 1. Biz bu suyu da kaybetmek üzereyiz” dedi.
Sulama Politikaları Değişmeli
Su sorununun bilinenin aksine yağış azlığı ve kuraklıktan değil yanlış su kullanımından
kaynaklandığının altını çizen Akbaşak, tarımda yanlış sulamaya bağlı olarak yaşanan su
kaybına dikkat çekti. Yanlış sulamanın büyük oranda su kayıplarına neden olduğunu
örneklendiren Akbaşak; “Suyun yüzde 75’ini tarımda kullanıyoruz. Ancak bunu kullanırken
salma sulama yapıyoruz. Salma sulamada suyun yüzde 35’i bitki tarafından kullanılıyor. Geri kalanı geldiği gibi akıp gidiyor. Yağmurlama sulamada suyun yüzde 65’inden, damlama sulamada yüzde 90’ından yararlanılıyor. Sulama politikalarının tamamen değişmesi gerekiyor” dedi.
Tarımda Doğru Ürün Seçimi Su İçin de Önemli
Tarımsal sulama yöntemi kadar tarımda doğru ürün seçimi ile de su kayıplarının önüne
geçileceğinin bilgisini veren Akbaşak; “Bize çocukluğumuzda Türkiye’nin tarımsal olarak
kendisine yeten az sayıda ülkeden biri olduğu söylenirdi. Şimdi bu durum söz konusu değil. Nedeni ise stratejik ürünlerimizi kaybetmemiz. Buğday üretimden vazgeçilerek silajlık mısır ya da şeker pancarı üretimine yer verildi. Buğday için 1 olan su ihtiyacı şeker pancarı için üç diye oranlayabiliriz. Silajlık mısır üretimi teşvik ediliyor ama stratejik olarak buğdaya da ihtiyacımız var. Tarım ürünlerinin desenleri devlet tarafından belirlenmeli. Üretim sadece ihtiyaç olarak değil stratejik olarak düşünülmeli. Daha da önemlisi su olarak düşünülmeli.” dedi.
üretebiliriz, dünyada petrol bitebilir başka enerji kaynakları bulunur. Ama suyu
üretemiyoruz. Dünyada bulunan su 1,4 Milyar Kilometre Küp ancak bunun yüzde 97,5’i
okyanuslarda, iç denizlerde; tuzlu ve biz bunu kullanamıyoruz. Kalan yüzde 2,5’i tatlı sular
ama bunun da çok büyük kısmı buzullarda yer alıyor. Bizim kullandığımız bu su miktarında binde 1. Biz bu suyu da kaybetmek üzereyiz” dedi.
Sulama Politikaları Değişmeli
Su sorununun bilinenin aksine yağış azlığı ve kuraklıktan değil yanlış su kullanımından
kaynaklandığının altını çizen Akbaşak, tarımda yanlış sulamaya bağlı olarak yaşanan su
kaybına dikkat çekti. Yanlış sulamanın büyük oranda su kayıplarına neden olduğunu
örneklendiren Akbaşak; “Suyun yüzde 75’ini tarımda kullanıyoruz. Ancak bunu kullanırken
salma sulama yapıyoruz. Salma sulamada suyun yüzde 35’i bitki tarafından kullanılıyor. Geri kalanı geldiği gibi akıp gidiyor. Yağmurlama sulamada suyun yüzde 65’inden, damlama sulamada yüzde 90’ından yararlanılıyor. Sulama politikalarının tamamen değişmesi gerekiyor” dedi.
Tarımda Doğru Ürün Seçimi Su İçin de Önemli
Tarımsal sulama yöntemi kadar tarımda doğru ürün seçimi ile de su kayıplarının önüne
geçileceğinin bilgisini veren Akbaşak; “Bize çocukluğumuzda Türkiye’nin tarımsal olarak
kendisine yeten az sayıda ülkeden biri olduğu söylenirdi. Şimdi bu durum söz konusu değil. Nedeni ise stratejik ürünlerimizi kaybetmemiz. Buğday üretimden vazgeçilerek silajlık mısır ya da şeker pancarı üretimine yer verildi. Buğday için 1 olan su ihtiyacı şeker pancarı için üç diye oranlayabiliriz. Silajlık mısır üretimi teşvik ediliyor ama stratejik olarak buğdaya da ihtiyacımız var. Tarım ürünlerinin desenleri devlet tarafından belirlenmeli. Üretim sadece ihtiyaç olarak değil stratejik olarak düşünülmeli. Daha da önemlisi su olarak düşünülmeli.” dedi.