müsilaj deniz yaşamını tehdit ediyor
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özgür Baytut, Karadeniz’de her ay düzenli olarak tespit edilen müsilajın artık geçici değil, kalıcı bir ekolojik tehdit haline geldiğini söyledi. Denizin hem yüzeyini hem de tabanını etkileyen bu yapının, oksijen seviyesini düşürerek balık popülasyonlarını ve biyoçeşitliliği ciddi şekilde tehlikeye attığına dikkat çekti.
zarar derinlere iniyor
Doç. Dr. Baytut, müsilajın yalnızca yüzey canlılarını değil, deniz dibinde yaşayan kabuklular ve balıklar gibi organizmaları da yok olma riskiyle karşı karşıya bıraktığını vurguladı. Ayrıca bu yapının, tek hücreli bir organizma olan Gonyaulax fragilis tarafından salgılanan yapışkan sıvıyla başladığını ve zamanla diğer mikroorganizmaların da katılımıyla geniş bir alana yayıldığını belirtti.
tarihsel bir sorun
Baytut, müsilajın ilk kez 1800’lerde Akdeniz’de “mare sporco” yani kirli deniz olarak adlandırıldığını, Marmara Denizi’nde ise 1990’lı yıllardan itibaren bilimsel olarak kaydedildiğini aktardı. 2021 yılında geniş çapta kamuoyunun gündemine gelen bu doğa olayı, Karadeniz’de de tekrar görülmeye başladı.
önlem çağrısı
Doç. Dr. Baytut, “Artık müsilajla daha sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle geçici bir kirlilik gibi değil, kalıcı bir çevre felaketi olarak değerlendirilmesi gerekiyor” dedi. Hem devletin hem de halkın atık yönetimi ve deniz kirliliği konusunda bilinçli hareket etmesi gerektiğini belirten Baytut, Marmara ve Karadeniz için biyolojik izleme ve kapsamlı önlem planlarının hızla devreye sokulması çağrısında bulundu.