İzmir’in Kemalpaşa ile Bayındır ilçeleri arasında bulunan Ovacık Yaylası’nda yatan Çal Dede, Anadolu’nun dört bir yanında efsaneleşmiş bir kültür figürü olarak yaşamını sürdürüyor. Yörede ve birçok şehirde adına makam mezarları ve yerleşim alanları bulunan Çal Dede, halk arasında derin izler bırakmış gizemli bir Türkmen büyüğüdür.
Çal Dede kimdir?
Ovacık Yaylası’ndaki mezar kitabesine göre Çal Dede, Horasan Erenleri arasında yer almakta ve Anadolu’nun fetih sürecinde etkili bir figür olduğu düşünülmektedir. Ancak kesin kimlik bilgilerine ulaşılamaması, hakkında az sayıda tarihi kaydın bulunması dikkat çekiyor. Kaynaklarda zaviye veya benzeri yapılarla ilgili bilgiye rastlanmamaktadır.
Anadolu’da yaygın izleri
Çal Dede ismi sadece İzmir ile sınırlı kalmayıp, Bursa, Bolu, Kastamonu, Şile, Kütahya, Manisa, Çanakkale ve Aydın gibi birçok şehirde anılmaktadır. Bu geniş coğrafyada adına ait makam mezarları ve yerleşimler bulunması, onun önemli bir Türkmen lideri olma ihtimalini güçlendiriyor.
Çal Dede şöleni
Tire’nin Dibekçiler Yaylası’nda her sonbahar düzenlenen “Çal Dede Şöleni”, yerel halkın kültürel bağlarını canlı tutuyor. Kadın ve erkeklerin birlikte yemekler hazırladığı, panayır ve oyunların oynandığı bu etkinlik, Asya kökenli Ay Bayramı’nın Anadolu’daki yansıması olarak kabul ediliyor.

Çal Dede isminin kökeni
Yöre halkı, Çal Dede’yi hayvan güden, aksakallı ve müzik aleti sipsi ile ezgiler çalan sevecen bir kişi olarak anlatıyor. Halkın “Çal Dede, dinleyelim!” diye çağırması, onun isminin buradan geldiği rivayet ediliyor. Bu anlatılar, onun halk kültüründeki yerini gösteriyor.
Anadolu kültüründe Çal Dede
Resmi tarih kayıtlarında adı geçmese de, Çal Dede Anadolu’nun kültürel belleğinde efsanevi bir şahsiyet olarak varlığını sürdürüyor. Kadınların yoğun katıldığı şölenerle birlikte, Anadolu’nun kültürel sürekliliği ve dayanışması temsil ediliyor.