Dijital Bataklık'tan yurt dışında başarı

9 Eylül Gazetesi Kurumsal İletişim Direktörü Gökmen Küçüktaşdemir'in yönetmenliğini yaptığı Dijital Bataklık adlı kısa film, Kanada ve Brezilya'daki festivallerde finale kalırken İtalya'da da seyirciyle buluşacak. Senaryosunu Eylem Aslan'ın yazdığı "Dijital Bataklık", teknolojinin ve sosyal medyanın insanı nasıl esir aldığını, nasıl yalnızlaştırdığını anlatıyor. Bağımlısı olduğumuz telefonlarımızın hayatımızı olumsuz yönde etkileyebileceği, gerilim dozu artırılan bir hikaye ile izleyenlere ayna tutuyor. Her gün metro kullanan binlerce kişiyi etkileyebilecek görüntülere sahip film, gerçek dünyadan distopik bir evrene geçiş yapıyor. Bu yeni evrende birbiriyle iletişim kuran makineler, cep telefonu kullanan insanları esir alıyor.
FANTASTİK GERİLİM
Kanada'da The Horror Movie Awards'da yarı finalist olan Dijital Bataklık, Brezilya'da Boca do Inferno Festival'de finale kaldı. Ayrıca İtalya'daki Festival del cinema di Castelvolturno'de gösterilecek filmler arasına girdi. Filmin müziklerini Hakan Asılkefeli yaparken başrolde Berna Özcan yer aldı. Berna Ergin Ajans ve Krea Film'in desteklediği kısa filmin festival yolculuğunun yurt içinde ve yurt dışında devam ettiğini söyleyen Gökmen Küçüktaşdemir, "Dijital Bataklık, Türkiye'de çok denenmeyen fantastik gerilim tarzında bir film. Çok sayıda alt metni var. Mesela, filmde kullandığımız kitap bana ait bir projenin sonunda basılmış olan 'Sensiz Ölümdür Aşk' adlı roman. Filmde okumanın hayatımızı etkileyebileceğine atıfta bulunuluyor" dedi.
3. FİLM RUJUNU DA AL GEL!
Dijital Bataklık, Gökmen Küçüktaşdemir'in çektiği üç kısa filmden ikincisi. İlk filmi 'Zamanın Ellerinde' Kısa Kısa Kemeraltı adlı yarışmada birinci oldu. 'Rujunu da Al Gel!' adlı üçüncü filminin çekimleri de yeni tamamlandı. Film, montaj aşamasında. Uzun metraj bir film için hazırlıklara başladığını söyleyen Küçüktaşdemir, "Kendi yazdığım senaryoları çekerken daha çok heyecanlanıyorum. Bir aksilik olmazsa ilk uzun metraj filmim de bana ait bir senaryoya sahip olacak" diye konuştu.
Filmin konusu
Akşam mesaisine kalan Gökçe, evine dönerken metroyu kullanır. Bindiği metro vagonunda kitap okurken ışıklar aniden kapanıp açılır. Işıkların kapanıp açılması yol boyunca devam eder. Fakat bir süre sonra Gökçe vagondakilerin birer ikişer kaybolduğunu görür. Son kaybolan kişi kızıyla birlikte oturan bir kadındır. Gökçe, kaybolan kadının olduğu yere doğru gider. Kızı şoka girmiştir. Yerde bir telefon vardır. Gökçe, telefona doğru eğilir. Vagonda kaybolanların hepsi telefonun içindedir. Dışarı çıkmak için telefonun camına vurarak yardım isterler.