Çocukların karnı duayla mı doyacak?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından imzalanan iş birliği protokolü ile yürürlüğe giren “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)” projesi kapsamında okullara imam, vaiz gibi din adamlarının görevlendirilmesine karşı çıkan veliler binlerce imza toplayarak bakanlığa gönderdi.

İzmir’de 15 ayrı noktada imza toplayan ÖVDER İzmir Şubesi üyeleri adına açıklama yapan başkan Behram Kaya, “Toplumsal yapının en önemli hizmet aracı olan eğitim sistemi, AKP iktidarının hedefinden hiç çıkmadı. 21 yıldır geçmişte kazanılan birçok uygulamaları kaldırarak, kendi dinci anlayışını yürürlüğe koyuyor. 2012’de çıkartılan 4+4+4 sisteminin arkasından eğitim hem parçalanmış hem özelleştirilmiş hem de içeriği laik ve demokratik sistemden uzaklaştırılmıştır. Her bakan bir adım daha atarak, eğitimi Suudi Arabistan’da dahi uygulanmayan dinci uygulamaları hedef almışlardı. Son bakan daha hızlı adımlar atmaya başladı” diye konuştu.

MEB’in okul öncesi eğitim merkezlerine mescit açılması konusunda aldığı kararı hatırlatarak devam eden Behran Kaya, “ÇEDES Projesi, karma eğitimin kaldırılması, öğretmenlerin önlük giymesi uygulamaları yetmemiş ki, şimdi de kreşler, anaokulları ve okulöncesi çocuklara mescit açılması için yönetmenlik değiştiriyor. 3-4 yaşlarındaki çocuklar, neyin ibadetini yapacak, neye inanacak?  Kendini bilmeyen çocuklar dini sorumluluğu nasıl alacak?  Bu uygulama şeriatla yönetilen ülkelerde bile yok” ifadelerini kullandı.

 

Hesaplaşmak istiyorlar

 

Bakanlığın aldığı kararların Anayasa’ya aykırı olduğunu aktaran Kaya, “Anayasasında laik ve demokratik eğitim yazan bir ülkede şeriat uygulamaları, yasal değildir. Yönetmenliklere uygun değildir. Bakanlık yasal suç işlemektedir. Gerek, ÇEDES gerekse kreş, ana ve okul öncesi okullarda mescit uygulamaları yasal değildir.  AKP hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı yıllardır laik ve demokratik eğitimle hesaplaşmak istiyor. Gerici ve çağ dışı düşünceleri diyanet, cemaatler ve tarikatlarla birlikte çocuklarımız üstünde deniyor” dedi.

Kuran kurslarına yemek

 

Kuran kurslarının sayısının okul önceki okulların sayısından fazla olduğuna dikkat çeken ÖVDER İzmir Şube Başkanı, “Bakanlığın görevi tüm çocukların okulöncesi eğitime alınmasını sağlamak değil mi? Kuran kurlarında yemek verilirken, okul önceki eğitimden yemeği neden kaldırdı bakanlık. Ana okuluna giden çocukları bu ülkenin evlatlığı mıdır? Bakanlık yaptığı işleri “veliler böyle istiyor’ diye topluma kabul ettirmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.

ÖVDER olarak İzmir’in 15 yerinde imza masaları kurarak, broşürler dağıtarak ÇEDES projesine karşı binlerce imza topladıklarını ve bakanlığa gönderdiklerini belirten Behran Kaya, “Şimdi velilerin görüşüne önem verdiğini söyleyen bakana, ÇEDES projesine ve laik eğitime karşı yapmaya çalıştığı uygulamaların kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.