Eşrefpaşalıyız biz, özel ve güzel insanlarız.
Çok güzel ortamda büyüdük.
O yıllara ait zorluklar, güçlükler olsa da.
Vız geldi tırıs gitti.
Yılların teknik adamı, 24 farklı kulüpte görev yaptı.
Çoğunluğu 1.Lig ekibi.
Manisa FK'yı 3.Lig'de şampiyon yaptı.
'Ne işin var 3.Lig'de dediler, çünkü sevdiği, saydığı insanlar vardı Belediye Başkanı sevgili Cengiz Ergün vardı.
Manisa FK bugün 1.Lig'de.
İzmirspor'a da bu duygularla geldi.
Süper Lig'den başlarsak 1 diye saymaya, 1 değil, 2 değil, 3 değil, 4 değil, 5.alt kademede İzmirspor.
Liglerin ilk golünü atan, İzmir'in adını taşıyan Cumhuriyet'imizle yaşıt kulüp.
12 yıl oldu profesyonel ligden düşeli.
Levent Eriş bir markadır.
Para yok deniyorsa şimdi kazanma vakti, kasa dolsun artık.
İzmir'de kıpırdanma başladı.
Bir heyecan ki, öyle böyle değil.
Hatta Türkiye genelinde.
Arıyorlar, arayacaklar, arasınlar 'Var mı destek olacağımız bir şey' diye çünkü Levent Eriş'tir O'nun adı.
Bir markadır, bir semboldür.
Zerre kibir, hava cıva, kompleks, ego, megalomanlık yok.
Konuşurken bile 'ben' diyemiyor, 'biz' diyor.
Zira İzmirspor bir okuldur, ekoldür.
Bugüne dek İzmirspor hakkında tek kelime laf eden çıkmadı, çıkmaz da.
Herkes sever sayar.
70'li yıllarda, 50 yıl önce yani.
Maçlara tek tip elbiseyle gidilirdi, 50 yıl önce.
Kulübe psikolog gelirdi ders verirdi, 50 yıl önce.
Her hafta futbol oyun kuralları anlatılırdı, 50 yıl önce.
Bugünlerde çağdaşlık denip, uyguluyorlar.
Şimdi psikolog ders verince flaş haber oluyor.
Oyun kurallarını öğrenmek isteyen çok az, hepsi her şeyi biliyor ya.
Sonra da gereksiz sarı kart, kırmızı kart, ceza, kadro dışı, yaygara, tonla.
Siz hiç İzmirsporlu herhangi bir futbolcunun, teknik adamın hakeme küfrettiğini, saldırdığını, rakibine yumruk attığını, sahada kovaladığını gördünüz mü ?
Göremezsiniz.
Çünkü.
Dünya beyefendisi, asil insan, güzel adam, Milli Hakem, MHK Üyesi, Kulüp Müdürü Halil Erdoğan hocam vardı.
Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
O kadar imkânı vardı, olabilirdi, olmadı hanları hamamları.
Dürüst, namuslu, onurlu adamdı.
Doğan Emültay, Cavit Ölçer, Turgay Meto ve onlarca, yüzlerce güzel insan.
İzmirspor'u sevdirdi, saydırdı.
O'nun için Levent Eriş bir markadır.
Marka olmak kolay değildir, zirvede kalmak yani.
Bozulmadan, bozuk düzene uymadan.
Hele ki vıcık vıcık her yer kir pas içindeyken.
Taraftarlardan, yöneticilerden rica ediyorum.
Yok zaten böyle biri ama yine de dost uyarısı.
Bu adam gibi adam, Levent Eriş kaptanımı rahat bırakın.
'Şunu oynat bunu oynatma' denmez, işi biliyor.
2.adam olamayız demeyin, zaten Eriş hocam.
Şovmen, artist, şaklaban değil.
İşini yapar, hem de aşkla ve şevkle.
İmza töreninde harika konuştu.
İzmirspor'a minnet borcunu, vefasını anlattı.
Rica ettim, video çekimi yapmam gerekirdi.
Kırmadı beni, koşa koşa geldi.
İzmiredairtv stüdyolarındaki çekimimize katıldı Levent Eriş kaptanım, ağabeyim, hocam.
Ilgın Acar kardeşim detayları atlamadı, harika çekimler yaptı, teşekkürler.
33 dakika süren çok güzel söyleşi oldu.
Eşrefpaşalılar, İzmirliler, İzmirsporseverler, İzmirspor takipçileri.
Hafta içi YouTube'de olacak.
Yıl 1975, yaş 13.
Wembley'de sahaya çıkan ilk Türk sporcu, futbolcudur Levent Eriş.
Türkiye'de 1.olmuştu.
6 penaltı attı, 5'i aynı köşeye hem de.
1'i direkten döndü.
Kalede dönemin yıldızı Queens Park Rangers'ın 1 numarası Phil Parkers.
Topu eline hiç değmedi bile, fileleri gördü sadece.
Oysa sonradan atış hakkını kullanan penaltı noktasına geçen Hollandalıyı kazandırdılar.
Aynı Phil, varil gibi bir oraya bir buraya atladı.
Daha 13 yaşında hakkını yediler Levo'nun.
Çok ağırına gitti.
60 yaşında, üst liglere çıkarmak için besmele çekti, kolları sıvadı, işe başladı.
Minnetle, vefayla, özlemle.
Hem de 22 yıl sonra.
Kaçırmayın, izleyin, dinleyin.
İzmir'e dair, İzmirspor'a dair, her ne varsa.
Her nerede yaşatılıyorsa...
Yaşasın İzmirspor.
Ne mutlu İzmirsporluyum diyene, ne mutlu İzmirspor'u sevene, ne mutlu İzmirspor'a saygı duyana...