5 yıl önce aynı ligde, BAL'da iki kez karşılaşan ekiplerden Bodrumspor 1.Lig'e yükselirken, İzmirspor bir basamak daha düşerek SAL'da kaldı.
Bu, böyle gitmez, böyle olmaz, bi'şey yapmalı, yeter artık. Bu aslında İzmir'in, Konak'ın, Karabağlar'ın sorunu. Belediyelerimiz var, illa para vermesi gerekmez. Ancak, lütfedip maça gideni görmedim. Lobi diyoruz ya. Aslında gerek yok ama. Bu işler hep beraber olur. Kupa kaldırsa herkes giderdi. İyi günde kötü günde, yanında olmak gerekmez mi ? İzmirspor sadece bir futbol takımı değil, koskoca bir sevgi, sevda imparatorluğudur. On binlerce insanımız, evladımız spor yaptı, yetişti, yükseldi, adı duyuldu dilden dile dolaştı, kendileri de sporcu yetiştirdi. Şu bir gerçek futbol takımı iyi bir yere gelince, diğer tüm branşlarda da coşku artıyor. Maddi ve manevi anlamda. Futbol takımının konumuna bakıp, kulübe adım atmaktan vazgeçenler de az değil.
5 Yılda, 4 Kademe Farka
8 yaş küçük, 1931 doğumlu çok sayıda branşı olan Bodrumspor'un futbol takımı çok güzel yapılandı, 1.Lig'e yükseldi. İzmirspor ise BAL'dan SAL'a düştü. Dibi gördü, bunun bir alt ligi de var 1.Amatör Küme. Yok artık o kadar değil, diyelim. Bugün kardeş kulüp olan Bodrumspor ile İzmirspor çok değil 5, yazıyla beş yıl önce her iki takımımız da aynı ligde idi. İki kez karşılaştılar BAL'da, Bölgesel Amatör Lig'de. Bugüne geliyoruz, Bodrumspor 1.Lİg'de, İzmirspor SAL'da. 5 yıl önce aynı kategoriden buralara. Ara açıldı, 4 kademe fark oldu. İzmirspor şu an diğer tanımlamayla 5.Lig'de. Ben utanıyorum, kahroluyorum. Sadece takım tutmak değil bu. Memleket meselesi.
Yekta Kurtuluş'un Katkılarıyla
Herkesi tek tek yazmak isterdim. Takıma çok büyük katkı sağlayan Yekta Kurtuluş, kadere bakın ki İzmirspor'dan alt yapıdan yetişme, Galatasaray'da da forma giydi, başarıyı yakaladı. Bodrumspor'da canla başla oynadı. Basın dünyamızın duayen isimlerden Bedri Kurtuluş ağabeyimin oğludur. Ekip harika, herkesin katkısı var. Diyeceksiniz. Bodrum, sahil yeri, çok otel var, maddi destek vardır. Olsun ne güzel işte. İzmirspor niye bunu yapamıyor, beceremiyor. Abartmak yerine örnek almak gerek. Bodrum il gibi ilçe takımı, İzmirspor ise koca bir ilin takımı, Cumhuriyet'le yaşıt. İki kulüp taraftarları kanka bu arada. Final maçında destek oldular. Kadere bakın ki İzmir'de kupayı veren yetkili, saçma sapan statüyü yapan, hata da ısrar eden, adalet yerine tam tersi adaletsizliğe neden olanlardan. Düşürün bakalım koça çınarları, nereye kadar ?
Amaç Hizmet İse...
Oldu bitti, geçti. Şimdi geleceğe bakmak gerek. Bu takım nasıl kurtulacak. Çareleri yazıyorum. Bodrumsporlu yöneticilere bakıyorum, hepsi odaklanmış başarıya, kulübe. İzmirspor'a bak, başka yerlerde, kulüplerde başkan, yönetici olanlar var. Nasıl olur böyle bir şey. Dahi olmak gerek. Yeterince verimli olamaz ki. Bodrumsporlu iki üç yöneticiye güvenin, danışın, akıl alın, akil insan olsunlar. Sponspor şart, şirketleşmek şart. Kazanç kapıları aramak gerek. Tıpkı işyerleriniz de yaptığınız gibi. Topu bilen anlayan kişilere, kapıyı açmak gerek. Toplayın emek veren, forma giyen, efsane isimleri, gönül verenleri. Danışın, yazılı, kayıtlı olsun. Sormak, akıl almak, ayıp değil ki, küçülmek değil ki. Büyüklüğün hası. Altınordu'yu buralara getirdi yeter artık, has Eşrefpaşalı sevgili Seyit Mehmet Özkan başkanım, İzmirspor'a da bir el atmalı. Vakti zamanı geldi. Altınordulu futbolcular yurtdışını, şahlanan İzmirspor'dakiler Türkiye'yi kaplar. Hoş olmaz mı ? Egoyu, vazgeçilmez sanmayı bir kenara bırakmak gerek. Maksat kulübe hizmetse, 15.adam olsan, ne olur. Kulübün kapısında tokmak olmaya razıyım. Ön plana çıkaran başarıdır zaten, kişinin egosu değil.