Manisaspor oyuncu değişiklik hakkını kullandı, bunu gören İzmirspor Teknik Direktörü Levent Eriş anında oyuncu sayısını eşitledi.
BAL'da Bölgesel Amatör Lig'deki futbol müsabaka talimatında yer alıyor. Özetle şöyle; Salgının başlamasıyla birlikte en fazla beş (5) oyuncu değişiklik hakkı verildi. 10 oyuncu demek ayrı ayrı girseler, numarasıyla, şovuyla, nazlanmayla her biri 1 dakika sürse 10 dakika güme gider. O da şöyle gerçekleşiyor. Oyun durduğu anda, en fazla 3 kere (giriş sayısı) olmak üzere oyuncu değiştirilebilir. 3 kez birer oyuncu girdi, hakkın olan 2'si sahaya giremez, bitti yani.
Biraz geçmişi yad edelim. Gazeteciliğin gazetecilik olduğu, 80'li 90'lı yıllarda olsa, bu konu.
Atlatma haber, ödüllük haber, plaket elinde, büyük onur. Yaşadık zamanında, çokça. Şükürler olsun, geldi ayağımıza, dibimize kadar. Aynı gazete içinde bile rekabet vardı.
İlk kim yapacak, kim yazacak, kaç sütun olacak. Ertesi gün gazeteyi alınca mis gibi kokardı, diğer rakiplere bakardık. Onlarda yoksa, dünyalar bizim olurdu. Bir de İzmir Gazeteciler Cemiyeti ödüle layık görürse, Allah'ım ne büyük saadet.
Şimdi öyle mi ya. Maça giden yok, yazan yok, konuyu bilen yok, anlayan yok, araştıran yok.
Özel haber yok, kafa yormak yok. Yok dediysek, o zamanlar var ise bunun adı yok yani.
Zaten eleman da yok.
Nedim Demirağ'lı (merhum) Hürriyet'te Spor Servisi'nde 16 kişiydik. Rakama bakar mısınız?
Şimdi, biri yazsın 7 farklı yerde, aynı kelimelerle. Merak gerek sevgi gerek sevda gerek yürek gerek. 40 yıllık 'kendimize özel' tecrübemizi, güngörmüşlüğümüzü, yaşamışlığımızı, ne yapacağız peki. Öteki tarafta işe yaramayacak ki. Burada yazmak, ilgilenmek gerek.
Vallahi gazetede ilk haberim gibi, ilk imzamdaki an gibi, ilk adımın soyadımın çıktığı gazeteyi koklar gibi, otobüsteki benim yazımı okurken bir amcayı gördüğüm gibi, o an ki heyecanı yaşıyorum, maşallah diyelim. Gazeteye basılana kadar değil, toprağa kadar.
İnce bir detay vereyim. Hürriyet'te başladıktan 8 ay sonra ilk kez adımın soyadımın (imzamın) yer aldığı yarım sayfa 3 fotoğraflı haberimde, şimdinin İzmirspor Teknik Direktörü, 'Küçük penaltıcı, Wembley'de sahaya çıkan ilk Türk futbolcu' Levent Eriş kaptanımla, Diş Hekimi, alemin kralı Hasan Elidemir (merhum) kaptanımın fotoğrafı var, kürekle kayıktalar İzmir Ödemiş Gölcük Yaylası'nda. Nerden nereye ? 89 yılı, 33 yıl olmuş, vay be. Dün sevmedik biz...
Uzattım biliyorum. Ne yapayım yazmaya doymuyorum, çok konuşmayı pek sevmem oysa.
İzmirspor - Manisaspor BAL maçı, yer Balçova Spor Kompleksi. İzmirspor 3 kez olmak üzere 5 oyuncu değiştirme hakkını şöyle kullandı.
1.DEĞİŞİKLİK ANI; Dakika 59 Musa Sinan Yılmazer çıktı / Alper Önal girdi.
2.DEĞİŞİKLİK ANI; Dakika 72 Abdülkadir Kaplan çıktı / Barış Civelek girdi.
3.DEĞİŞİKLİK ANI; Dakika 83 Tahir Türker çıktı / Rıdvan Şimşek girdi.
Dakika 83 Yasin Akyol çıktı / Ferat Yaşar girdi.
Dakika 83 Ahmet Tamet çıktı / Celal Baver Ayaz girdi.
Manisaspor 3 kez olmak üzere 4 oyuncu değiştirme hakkını şöyle kullandı.
1.DEĞİŞİKLİK ANI; Dakika 64 Ayhan Görücü çıktı / Hakan Hangül girdi.
2.DEĞİŞİKLİK ANI; Dakika 72 Yiğitcan Yükün çıktı / Mert Bostancı girdi.
Dakika 72 Emirkan Kahraman çıktı / Hüseyin Sevinç girdi.
3.DEĞİŞİKLİK ANI; Dakika 83 Arda Mergen çıktı / Efe Gümüş girdi.
5 oyuncu değiştirme hakkı kullanamadı ama, aynı anda 3 kez değişiklik hakkını kullanmış oldu. Vee dakika 75. Manisaspor takım kaptanı 7 forma numaralı Cüneyt Turan sakatlandı, oynaması mümkün değildi. Kenar yönetiminden affını istedi, olmuyordu, acı çekiyordu. Kaptan ama gemi değil ki orası, ayakta duramıyor ki. Çıktı. 10 kişi kalacaklardı, kalan 15 dakikada.
İzmirspor'da Cavit Ölçer, Halil Erdoğan, Doğan Emültay, Seyfi Talay, Suat Mamat, Turgay Meto edebiyle, terbiyesiyle, kültürü ile büyüyen bugünlere gelen Levent Eriş de ne yaptı peki ? Geçmişini inkâr etmedi, yolundan dönmedi, asaleti, adaleti, adamlığı, insanlığı seçti.
Genlerinde bu var.
Şampiyonluğa, 3.Lig'e oynayan 4-1 önde olan takımında hemen önlemini aldı. Devam etse belki 3 gol daha atarlardı. O Levent'ti o adamlık mertebesine Eriş'ti. 30 forma numaralı Mustafa Serkan Koparan'ı oyuncusunu çıkardı. İzmirspor da 10 kişi kalmış oldu. Eşitlik sağlandı.
Zira yakışmazdı Levent Eriş adına, zira yakıştıramazdı İzmirspor'una. Cumhuriyet'imizle yaşıt olan İzmir'imin takımı İzmirspor'umun yaptığı gibi. Ne demişti Büyük Adam Mustafa Kemal Atatürk, 'Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim'. Söyleyen büyük, uygulayan büyük, kulübü de büyük. Adamsın Levent Eriş kaptanım. Büyüksün İzmirspor.
Sevdamız boşuna değil ki. Boş takım tutmayız ki. Amatörde olsa da...
NOT 1; Plastik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Zehra Ahu Eriş hanımefendiyle maşallah mutlu, huzurlu bir yaşam sürdüren, futbolun uzmanı, sporun efendisi, adamlığın profesörü Levent Eriş hocama, huzurlu sağlıklı ömür diliyorum.
NOT 2; İzmirsporluyuz, eski hakemiz ama yiğidin hakkını yiğide veririz, her daim. Biz böyle gördük, böyle yetiştirildik. İzmirspor'un yenildiği birkaç yıl önceki maçta hakemi çok beğendiğim, övgüler düzdüğüm beni topa tutanlar olmuştu. Hiç fark etmez. Bugünlerin hesabı, bir gün mutlaka sorulacak. Ne diyeceğiz o zaman. Bunu biliriz. Manisaspor maçındaki hakemleri çok beğendim. Antalya Bölgesi'nden. Maçın hakemi Kemal Ögen çok rahat, varlığı yetti. Alparslan Karataş bir ofsayt olmayana bayrak çektiyse de olsun, olacak o kadar. Engin Altınay'a bayıldım. Zıpkın gibi fişşek gibi. MHK'de olsam iki hafta sonra Süper Lig'e veririm. O derece. Ama statü derler. 4. Hakem de Antalyaspor'un efsane futbolcularından Rauf ağabeyin oğlu Halim Kolancı. Başarılar diliyorum, adaletten şaşmayın gençler, bu yolda devam. Allah yar ve yardımcınız olsun...