İşçiler işsiz kalıyor, sokağa çıktı.
Dolar olmuş 11 kusur lira.
Sanki başka dünyada yaşıyor, bu reklamı yapanlar.
Tamam işiniz bu, amacınız bu, dikkat çekmek.
Ama.
Peki mahvettiğiniz duygular, ruhlar.
Onlar ne olacak ?
Reklama bak hizaya gel.
'Baktın onun ayağında, iste kapında'
Aynen böyle diyor.
Yasak olacaksa asıl, bunun gibi reklamları yasaklamak gerek.
Bir an önce zengin, başarılı, ünlü olmak isteyen, Z gençliği var.
Yapmayın bunu, onlara.
Alan var alamayan var.
Alamayan daha çok.
İlla kıskandıracaklar, imrendirecekler.
Akşamın en yoğun saatinde cızzz sesiyle köfte reklamı yapıyorsunuz.
Evlatlar, ufacık canlar yutkunuyor.
Yetti artık.
Bir ayakkabı, giysi reklamı.
***
Reklama kelime kelime gidelim.
**
'Baktın'.
Her duyduğuna, her gördüğüne, inan.
Gördüğün, duyduğun, doğrudur, kabul et.
Diyor, resmen.
***
'Onun'.
Ötekileştirmenin, yabancılaştırmanın, dik alası.
O kim ?
Sonuçta senin ayakkabını almış biri, müşteri velinimettir.
Böyle bilirim
O alınganlık yapmaz nasıl olsa, O'nun deyince, potansiyel müşterin 'benim neyim eksik' kafa yapısına geliyor.
İstediğiniz de bu.
***
'Ayağında'.
Dost başa düşman ayağa bakar.
Baktır, baktır, ayağına, her yerine baktır.
***
'İste'.
İsteyince her şey olur, oluyor.
Bu kadar basit mi, yani.
Her istediğimiz olmaz ki, olmak zorunda mı ?
Olmasa da olurlar, yok mu hayatınızda.
O da eksik kalsın.
***
'Kapında'.
Mağazaya gitmene gerek yok, paran varsa kapına kadar getirelim.
***
Hey gözünü yediğim kapitalist, materyalist, global yuvarlak dünya.
Adaletin bu mu dünya.
Zengini daha zengin, fakiri daha fakir.
Batsın böyle dünya.
Döndü döneceği kadar.
Durmalı.
Kelimeleri güzel seçin.
Alan var alamayan var.
Yiyen var yiyemeyen var.
Hepimiz insanız...
Al, tıkın, tak takıştır,...
Dünyası oldu...