Kıyamet alameti dedikleri bu olsa gerek. Mikrofon uzatılınca, ilk kullandıkları cümle, 'adalet istiyoruz, oynamamıza izin vermiyorlar'. Ağızda sakız, bir çırpıda söyleyiveriyorlar. Asıl adaletsizlik yapanlar daha doğrusu adaletsizliğe yol açanlar kendileri. Farkında değiller. İyi futbolcudan, iyi teknik adam olacak diye bir şey, kural yok. İyi futbolcudan iyi hakem olacak diye bir şey de yok. İyi futbolcudan, iyi hakemden iyi yorumcu olacak diye bir şey hiç yok. İnat ediyorlar ama. Neymiş, takdir öyleymiş.
TOZUNU YUTMADI Kİ
Ünlü takımda oynarsan, bir de Milli isen teknik adamlığa tepeden başlarsın. Aşağısı kurtarmaz. Profesyonel ligde top mu oynadın hakemliğe baştan değil yarı yoldan başlarsın. Topa güzel vurmakla, sıkı düdük çalmanın, iyi bayrak çekmenin ne alakası var ? Futbolcu iken yaşamış olabilirsin ama. Teknik adamlık için hakemlik için amatör kümenin tozunu toprağını yutmazsan, tepelerde sırıtırsın. Bu gibilerden daha iyi olanlar, sıfatları, etiketleri olmadığı için, oralara gelemezler, getirilmezler. Adaletsizliği kendileri başlatıyor.
TOPA 2 KİLO DİYEN VAR
Sınavları hakkıyla, alın teriyle geçtiğine inanmadığım biri. Oyun kurallarını sorsan bilmez. Yıllardır aynı sahadan villalar kazanır, 2021 model arabayı beğenmez. Kalenin yüksekliği ne kadar, eni kaç metre kaç santimetre, bilmez. Gol değil diye itiraz eder. Gol çizgisinin kalınlığını bilmez. Topun havadan, yerden ne kadarının geçmesi gerektiğini bile bilmez, ama, yıllarca her gole itiraz etti. Topu sor, ağırlığını. Gramından vazgeçtim. 2 kilo demezse benim de adım Metin değil.
ADI ÖNEMLİ DEĞİL
Adı soyadı, takımı hiç önemli değil. Bunlardan o kadar çok var ki. Sıfatlarını, yaşanmışlıklarını, adını soyadını, takımının adını kullanarak, sınavları geçtiği yetmezmiş gibi. Bir de bırakın amatör takımı, U Ligleri'ni filan 3.Lig, 2.Lig, filan geçiniz. Olarak basit ligler. Direkt olarak Süper Lig takımı çalıştırmaya başlarlar. Kapı gibi de diploması olur. Hak etti mi, yoo. Adaletten bahsetmeye başlar. Kişi kendine olmayandan kelam eder. Bismillah daha dün bir, bugün iki, başarı peşinde. Oysa, ekibindekiler ondan iyi biliyor. Basın toplantısında, oturdu. Boş boş bakıyor ne dedi, biliyor musunuz ? 'Ne oldu anlayamadım, iyi gitmeyen bir şey var ama ne ?'. Neden acaba ?
EMRE'DEN DÜNYA REKORU
Milli yüzücümüz, 1997 İzmir doğumlu Hüseyin Emre Akçı, harika iş çıkardı. Fenerbahçe'den Emre Sakçı, 24.95'lik derecesiyle 50 metre kurbağalamada 12 yıllık, Dünya Kısa Kulvar rekorunu kırdı. Şimdi mesafeler değişti ama. 100 metreyi 14 saniyede, 200 metreyi de 32 saniyede koşunca mutlu olurduk, barajı geçmiş olurduk. Emre, suyla mücadele veriyor, yüzüyor, bir de kurbağalama inip çıkıyor, varıyor, geriye dönüyor. Kronometre bakıyoruz 24 saniye 95 salise. Hey maşallah diyorum. Yüzümüzün pek de gülmediği 2021'in son günlerinde hepimizi sevindirdin. Yolun açık, madalyon bol olsun Emreciğim, seninle gurur duyuyoruz.
KAÇARO İZULAŞ'IN GÖZLEMCİSİ
Hüseyin Kaçaro, amatör kümenin kahrını, çilesini çeken hakemlerdendi. Dal gibiydi, geçirdiği rahatsızlıklar sabır isteyen cinstendi. Kullandığı, kullanmak zorunda kaldığı ilaçlar kilo aldırdı. Nefes, antrenman, kondisyon gerektirmeyen, gözlemciliği seçti. Cefakârca, fedakârca, aşkla, şevkle hem de ağır görevine rağmen. Buz gibi İzmir akşamında tribündeki yerini alıyor. Aynı zamanda İZULAŞ'ta hat otobüsü şoförü. Kibar, halktan, halkın içinden biri, kaba saba davrananlardan değil. Sporun içinden geldi. İnsanı tanıyor, seviyor, biliyor. Psikolojiden anlamak gerek, gözlemciliğinde ilk vasfı bu değil mi ? Herbalife Nutrition'da Distribütör, Organik, Doğal ve Yerel Ürünler işi de yapıyor. Giritlilerden, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi mezunu. Gözlemcilik, yapmam yapmam da. Ama sen yapmazsan ben yapmazsam o yapmazsa, ne olacak ? Meydan boş kalmasın, aman ha. Devam Hüseyinciğim.
DUAYEN ATİK UNUTULMADI
Türkiye'nin Altınordu'su tesis içinde tesis açıyor. Metin Oktay Yerleşkesi'nde Kriyoterapi Merkezi'nin ardından futsal salonu hizmette. Barcelona modeli, Xavi, Iniesta ile Messi nereden geldi. Salonda top oynayarak, önce teknikleri gelişti. Bu amaçla Süleyman Atik Futsal Salonu açıldı. 92 yaşında vefat eden duayen sanayici, dökümcülük mesleğinin piri, Süleyman Atik'in adı verildi. Mevlâna için Şems-i Tebrizi ne ise Altınordu FK Başkanı Seyit Mehmet Özkan için de merhum Süleyman Atik odur. Hayatının öğretmenidir. Vefa budur işte. Süleyman amcamız Özkan başkanı yetiştirdi. O da Avrupa'da oynayacak futbolcu yetiştiriyor. Vefaya değer verenin sefa süreceği günler yakındır.
NİCE NİCE YILLARA
Klasik, beylik lafları değil. Olanı, olması gerekeni değil, olmaması gerekeni yazmak istiyorum. Kadınlar aşağılanmasın, canına kıyılmasın, şiddet görmesin. Fakirler, garibanlar aşsız, işsiz kalmasın. Çocuklar aç yatmasın, kıyamam uyuyamazlar. Komşusu aç iken tok yatanlar olmasın. Dört ayaklı masum hayvanları yanlış yönlendiren iki ayaklı insan benzeri mahuklar olmasın. Sapık, sapkın, ahlaksız, edepsiz olmasın. Çok mu şey istiyorum. Olmayacak duaya amin demek mi ? Olsun, bir umut işte. Yapraklara dallara yeşil allara nice nice yıllara...