Türkiye’nin Kadın Büyük ustaları Yolda: Destek Şart!
Türkiye Satranç Federasyonu’nun 17 yıldır Arzum sponsorluğunda düzenlediği Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası 2025, sadece hamlelerin değil, umutların da sahne aldığı bir organizasyona dönüştü. Ülkenin dört bir yanından gelen genç ve deneyimli kadın satranççılar, bu yıl da satranç tahtasında zekâ, azim ve stratejinin en güzel örneklerini sundular.
Özellikle 99 sporcunun yarıştığı turnuva da genç sporcuların performansları göz kamaştırdı. 15, 16 yaşlarında pek çok genç kadın satranççı, tecrübeli rakipleriyle başa baş mücadele etti, oyun anlayışları ve soğukkanlı hamleleriyle dikkat çekti. Tahta başında sergiledikleri cesaret ve vizyon, Türkiye’nin satrançta geleceği olduğunun en somut göstergesi oldu.
Gençler Tahtayı Salladı
Turnuvada özellikle genç yaşta satranca gönül vermiş sporcuların başarısı dikkat çekti. Henüz 13–17 yaş aralığında olan birçok genç kadın oyuncu, Türkiye’nin deneyimli isimleriyle karşı karşıya geldiğinde asla geri adım atmadı. Bazı oyunlar, oyun kalitesi ve stratejik derinlik açısından uluslararası düzeyde analiz edilmeye değerdi.
Kimi oyunlarda saatler süren mücadelelerin sonunda kazanan yalnızca bir taraf olsa da, aslında kaybeden olmadı. Bu genç kadın sporcular, sakinlikleri, hesap güçleri ve inatçı oyun tarzlarıyla satrançta kadınların geleceğinin ne kadar parlak olduğunu gösterdi.
Şampiyon A milli Kadın takımımızın kaptanı IM Katerina ATALIK olarak harika bir zafere imza atmıştır. Ancak arkada gençler muazzam skorlar ve maçlar ile resmen dikkatleri üzerlerine çektiler. 2008 Doğumlu İzmirli Ezgi Mutlu turnuvanın en iyi performanslarından birini göstererek. Turnuvaya damgasını vurdu ve topladığı ELO puanı ile haziran ayı itibari ile hak edilmiş WCM (Kadın Büyük Usta Adayı) unvanını almaya hak kazandı. Son maçında o kadar heyecan yaptı ki maçı tam kazanacakken heyecanının da etkisi ile berabere bitmesi ile eşitlik bozma ve belki de şampiyonluk şansını kaçırdı ama şunu da gösterdi ki gençler gümbür gümbür geliyor. Burada Uktenur’un hakkını yemeyelim muhteşem bir turnuva çıkardı turnuvanın en iyi performanslarından biri de Uktenur Çatal kendisini de ayrıca tebrik ederim. Ezgi’nin son maç da gösterdiği direnç, pes etmemesi oyunu bırakmaması muhteşemdi. Böyle bir şampiyonada bu şekilde performans göstermek ciddi azim ve sabır işi ve bu yaştaki gençlerin zaman zaman bu oto kontrolü yakalaması belki de biraz daha tecrübe ile olacaktır. Ne yalan söyleyelim gönlümüzün şampiyonu olmadılar da değil. Turnuvaya baktığınız da sadece Ezgi mi? Hayır tabi ki, arkadan gelen gençler de efsane maçlar çıkarıyor. WFM Elif Zeren Yıldız, WFM Ceren Tırpan, Fatma Zehra Oflaz, Tuana Abak, WCM Elifnaz Akat, WCM Selin Torun, Ela Bursalı, Hena Karadaş, Serra Solak, Ecrin Tuana Engel, İpek Sezer, WCM Arya Aydoğan, Seda Cemali, Beray Karatiken, Rümeysa Gün say say bitmiyor. Aklıma gelen isimle direk bunlar. Yaş aralıkları 2012 – 2007 doğumlu gençler, bizler geleceğin A milli sporcuyuz diye bağıra bağıra geliyorlar ciddi anlamda. Bu kızlar ana okulundan beri bu sporun içinde yıllarını bu spor içinde geçirerek büyük emek harcıyorlar. Hepsinin farklı hayalleri ve bunca yılın emeğinin karşılığını almak için azim ile devam ediyorlar. LGS, YKS demeden bırakmadan hem okul hem spor ikisini bir arada devam ettiriyorlar. Bu çocukların hayalleri bir gün A milli takımda oynamak. Çocuklar bu spora gençliğini ve çocukluğunu verdi resmen. Bir de şunun altını çizmek istiyorum karakter olarak da pırlanta gibi çocuklar, yaşıtları tik tok da saçma sapan videolar ile saçma sapan işler ile uğraşırken bu çocuklar hem spor hem okul ikisini bir arada mükemmel yönetip bir de bu kadar karakterli olmaları cidden takdire şayan. Kulüplerini, Antrenörlerini ve her şeyden önemlisi ailelerini tebrik ederim.
Kadın Sporcu yetiştirmek;
Bu sporda Sporcu velisi olmak cidden meşakkatli ve zahmetli. Her şeyden önce ciddi maliyet gerektiriyor. Böyle gençlerin desteklenmesi şart özellikle Ülkenin bulunduğu konjektör de bu kadar kaliteli sporcuları kaybetmemek gerek bence. Bu ülke de kız sporcu yetiştirmek zor, hele bu sporu yapan pes etmeden devam eden kız sporcu bulmak cidden bu kadar zor iken desteklenmeleri şart. Gözlerimiz WIM Gülenay Aydın’ı da aramadı değil. O da bu ülkenin yetiştirdiği en önemli genç kadın sporcularımızdan. Kendisi de WGM yolunda hızlı adımlar ile ilerliyor. Kişilik ve karakter olarak da çok sevdiğimiz gençlerimizden kendisi de. Bu gençlerimize sahip çıkmak zorundayız.
Bir Turnuvadan Fazlası
Arzum Türkiye Kadınlar Şampiyonası, sadece sporcuların sıralamalar için mücadele ettiği bir yarışma değil; aynı zamanda kadınların sporda nasıl desteklenmesi gerektiğine dair bir toplumsal mesaj içeriyor. Turnuvanın yarattığı farkındalık sayesinde, kadın sporcuların görünürlüğü artarken, onların gelişimi için yapılması gerekenler de yeniden gündeme geldi.
Bugün Türkiye’de “Kadın Büyük Usta (WGM)” unvanına sahip satranççılarımızın sayısı çok az. Oysaki turnuvada gösterilen performans, bu sayının hızla artabileceğini kanıtladı. Ancak bu potansiyelin açığa çıkması için sadece yetenek yetmiyor; sistemli destek, mentorluk, eğitim programları, psikolojik hazırlık süreçleri ve özellikle uluslararası tecrübe çok kritik.
TSF Erkek sporcuların çok daha güçlü olduğu ortamda çok sayıda ünvanlı ve Büyük Usta olma yolunda gençlerimiz üzerinde ciddi yatırımları var bunları zaman zaman görüyoruz ki, zaten olması gereken ve bu gençlerimizde bu işe cidden gönül vermiş ciddi güçlü sporcular. Kızları özellikle belirtmiş olabilirim belki ama pozitif ayrımcılık olarak. Cidden ülkemizde bu spor ile uğraşan erkek kız fark etmeden tüm sporcular çok farklı yetişiyor. Bu yüzden tüm çocukların hayatlarında bu spor mutlaka olmalı. Hayata bakışları, karakterleri, mücadele yönleri, kriz yönetebilmeleri, duygularını kontrol etmeleri, arkadaş çevreleri vs… O kadar çok etken var ki, bu spor ciddi anlamda çocukların hayatına yön veriyor. Bu yüzden de daha çok teşvik ve daha çok sporcuyu kazandırmak zorundayız hepimiz. Bu spordan hem veli hem sporcuyu korkutmadan, soğutmadan sistem içinde hep beraber tutmalıyız. Küstürmeden ötekileştirmeden.
Kızlarımız için de destek ve gelişim projeleri mutlaka hayata geçirmeliyiz ve sistem içinde daha çok kadın büyük usta ve kadın sporcu dahil etmenin formüllerini bulup buraya odaklanmamız da şart. Bura da ciddi bir eksiklik var. Bunu bulunduğumuz tüm mecralarda özellikle dile getiriyoruz.
Destekle Güçlenen Hamleler
Kadınların satrançta ileri seviyelere ulaşabilmesi için yalnızca bireysel çaba değil; toplumsal bilinç ve kurumsal destek şart. Ailelerin cesaretlendirmesi, okullarda satrancın teşvik edilmesi, federasyonun uzun vadeli planlar geliştirmesi ve özel sektörün burs, sponsorluk gibi desteklerle devreye girmesi bu noktada çok önemli.
Şampiyonada yarışan kadın sporcuların çoğu, aynı zamanda eğitim hayatlarına devam ediyor, bazıları üniversite sınavına hazırlanıyor, kimisi ise ekonomik zorluklara rağmen satranç tutkusunu bırakmıyor. İşte bu azim, bu direnç, onların desteklenmesi hâlinde uluslararası başarıların neden imkânsız olmadığını gösteriyor. Bu konuda hem STK’ların hem TSF’nin üstüne çok fazla sorumluluk düşüyor. Toplum bilinci yaratılmalı.
Satrançla Güçlenen Kadın, Güçlenen Toplum
Satranç, bireyin düşünsel kapasitesini geliştiren, karar alma becerisini artıran, sabrı öğreten ve özgüven kazandıran bir spor dalı. Kadınların bu alanda güçlü temsil edilmesi, yalnızca sportif bir başarı değil; toplumsal dönüşümün de bir parçasıdır. Çünkü satrançta güçlenen bir kadın; hayatta da, kariyerinde de, toplumda da daha güçlü adımlar atar.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadın satranççılar, bu yılki turnuvada yalnızca taşları değil; kalıpları da yerinden oynattı. Hep diyoruz gelecek nesillerin temelini kadınlar oluşturur. Bilinçli kadınlar oluşturmak, bilinçli anneleri meydana getirir. Bilinçli anneler geleceğe yön verecek çocukların temelini oluşturacaktır.
Arzum ’un Güzellikleri;
Bu turnuvada kadın sporcuların çok ciddi desteklenmesi takdir edilmelidir, Konaklamadan üç öğün yemeklerine kadar, verilen ödüllerden turnuva ortamına, tüm maçların canlı yayınına kadar muhteşem ötesi ve kusursuzdu. Bunu da ayakta alkışlıyorum ve teşekkür etmek de boynumuzun borcu. Tabi ki Arzum’u unutmamak gerek katılan her sporcuya verdiği ödüller ile bile bu spora ne kadar destekçi olduğunu göstermektedir. İyi ki varsın ARZUM.
Bu anlamda TSF yönetimine, Balıkesir İl temsilciliğine, Balıkesir Belediyesine, Turnuva organizatörleri ve Teknik heyetine, Federasyon çalışanlarımıza teşekkür etmek hepimizin görevi ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederiz. Bu tarz oluşumların ve turnuvaların devamını diliyoruz. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Kızların ilhamı;
Turnuvanın son gününde Kızlarımızın ilham kaynağı TSF Onursal Başkanımız Gülkız Tulay’ın kızlarımızın yanında olması onlara moral ve motivasyonu ile yanında olduğunu göstermesi de büyük mutluluk oldu. Özlemiştik kendisini. Eee ne de olsa bu kızların hepsi elinde büyümüştü onların bir nevi hem ablası hem annesi yerindeydi. Hem kızlar hem bizler çok mutu olduk. Yani gözlerimiz kendisini görünce ayrı bir parıldıyor resmen. Bizde de kendisinin yeri de ayrıdır zaten. Federasyon Başkanımız Fethi Apaydn’a da ilgisi için teşekkür ederiz.
Sonuç olarak;
Kadınlar kazanıyor. Şimdi sıra bizde:
Destekle, fırsat yarat, ilham ol…
Kadın satrancına yatırım, Türkiye’nin geleceğine yatırımdır.!!
Keyifli Okumalar dilerim.