Gümrük işlemleri, tır yüklemeler, fatura kesmeler, pazarlıklar, beyannameler…
Sene 2016, üniversiteden yeni mezun olmuştum. Uluslararası Ticaret ve Finansman mezunuyum, iş aradım ve buldum. Sanırım altı ay oldu olmadı, Fransız menşeli bir firmada ithalat-ihracat sorumlusu olarak çalışmaya başladım. İşe girdikten sonra aşağı yukarı bir yıl sonra başıma gelen bir olayı anlatıyorum sizlere şu an.
O dönem 26 yaşındayım. Takside, şoför abi, gümrük müşaviri bir abimiz ve ben seyir halindeyiz. Laf lafı açtı ve siyasete geldi tabi.
Gümrükçü abi dedi ki "Ben solcuyum", taksici abi dedi ki "Ben sağ görüşlüyüm". Solcu abimiz bana döndü ve sordu "sen necisin Alphan?".
"Ben Türk'üm Abi" dedim ve ekledim "Size yön mü lazım abi?"
Bu sohbet sinirimi bozmuştu. Varacağımız yere yaklaşırken kendileri ile dalga geçmeye ve maalesef biraz ukalalık yapmaya başladım. "Abi ışıklardan Türk". "Kavşaktan Türk yapalım abi" dedim. Tabii elim ile işaret ettiğim için nereye dönmesi gerektiğini anlıyordu taksici abi. Bir iki sefer güldük hadi dedim uzatmayayım.
Darbe yıllarını yaşayan insanların hala bu ağızdan vazgeçmemesini anlayamıyorum. O dönemde yaşananlar, Türk Milleti'nin birbirine düşmesi. Dönemin güçlü devleti sam amcanın ülkemde uyguladığı politikalar ve bir takım dizayn etme çabaları…
Türk birlikte güçlüdür. Yıllarca bizleri birbirimize düşürdüler. İnsanlar karşısındakini dinsiz, imansız, diğeri öbürünü vatan haini, cumhuriyet düşmanı gibi gördü. Görmeye de devam ediyor. Millet, kendi tarihinden feyz alıp büyük işler başarmak için birlikte çalışmak yerine, birbirlerini sağcı solcu diye ayırıyor.
Takside geçen olay utanç verici. Ben o zaman 26 yaşında bir Türk Genciyim, onlar ise 50'li yaşlarında hayat tecrübesi olan, görmüş geçirmiş büyüklerim. Benden bir yön duymak istediler.
Yönümü söyleyeyim sizlere. Yönüm Türk
Net bir yön. Tebrikler