Market ve pazaryeri genelgeleri ile önemli haksızlıkların giderileceğine dikkat çeken İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, 'Halk sağlığının korunması için yasaklı günlerde işletmesini, tezgahını açmayan esnafın satamadığı ürünlerini büyük marketler satarak üyelerimizle haksız rekabete giriyorlardı. Borcunu, kirasını, çalışanının parasını ödeyemeyen esnaf her şeye rağmen sorumluluk göstererek faaliyetini durdururken, büyük mağazaların ve sokak aralarına kadar giren zincir şubelerinin rahatça her türlü ürünü satması, esnafın elinin kolunun bağlı olmasını adeta fırsata çevirmesi her şeyden önce vicdanları rahatsız ediyordu.
Marketlerde yaş sebze meyve rahatlıkla satılırken, pazaryerinde tezgahını açamayan esnafın borçlanarak aldığı mal elinde çürüyor, bu durumdan ürünü tarlada kalan çiftçiler de etkileniyordu. Üstelik insanlar pazaryerlerinde daha taze ve daha ucuz satılan ürünlerden mahrum kalıyordu.
Genelgelerle artık bu haksızlıkların önüne geçilecek. Salgını el birliği ile yeneceğiz. salgın önlemlerinin getirdiği yük toplumun her kesimine eşit dağıtılacak. Zaten tüm yükün esnaf sanatkarlar tarafından üstlenilmesi adil değildi. Bu şekilde salgınla mücadelemizi daha azimli sürdüreceğiz.’ dedi.
AVM düşmanlığı değil, sosyal adalet…
Market satışlarına sınırlama getirilmesinin doğru olduğunu savunan Mutlu, ‘Büyük marketleri tamamen kapatın demiyoruz. Sadece zincir mağazalara ayrımcılık yapılmasının toplumun çoğunluğunu oluşturan esnafı zor durumda bıraktığına dikkat çekiyoruz. Bir kesimin faaliyetlerini durdurur, elini kolunu bağlar, zincir mağazaları serbest bırakırsanız toplum vicdanı sızlar, huzursuzluklar doğar. Çoğunluğun mutsuz olması, tüm toplumu olumsuz etkiler.
Ayrıca bu sadece esnaf kesiminin sorunu değil. Ürünü tarlada kalan çiftçi, aracı, halci ve yanlarında çalışanlar, ürünleri taşıyan nakliyeciler gibi geniş bir yelpaze de mağdur durumda kalıyor. Türk ekonomisi sadece zincir mağazalar üzerinden yürümüyor. Öte yandan özellikle yaş sebze meyve tüketiminde halka da daha ucuz, daha taze ve kaliteli ürün alternatiflerinin sunulması sağlanacak.
Biz adaleti sağlayalım, serbest piyasa ekonomisini kurallarına göre uygulayalım. Amacımız tüketicileri mağdur etmek de değil. Eğer zincir mağazalarda satış yapılacaksa küçük işletmelerde de yapılsın, halk da kendi tercihini yapsın.”
Bakandan üstün performans (ayrı kutu)
Genelgelerin hazırlanmasına emeği geçenlere teşekkür eden Mutlu, ‘Burada Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş’a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Çok kısa süre önce göreve başlamasına rağmen üstün bir performans gösteriyor. Bakanlığına ait sorunlara kısa sürede vakıf oldu. Taleplerimize hassasiyet göstererek küçük işletmeleri ve toplumu rahatlatacak gerçekçi tedbirleri hayata geçirdi.
Başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, çalışmalarıyla farkındalık yaratan değerli bakanımız Mehmet Muş’a, İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’ya, esnaf idarecileriyle verimli işbirlikleri yapan Esnaf Sanatkarlar Genel Müdürü sayın Necmettin Erkan’a ve genelgelerin yürürlüğe girmesine katkı koyan herkese teşkilatım adına teşekkür ediyorum’ diye konuştu.
Marketlerde yaş sebze meyve rahatlıkla satılırken, pazaryerinde tezgahını açamayan esnafın borçlanarak aldığı mal elinde çürüyor, bu durumdan ürünü tarlada kalan çiftçiler de etkileniyordu. Üstelik insanlar pazaryerlerinde daha taze ve daha ucuz satılan ürünlerden mahrum kalıyordu.
Genelgelerle artık bu haksızlıkların önüne geçilecek. Salgını el birliği ile yeneceğiz. salgın önlemlerinin getirdiği yük toplumun her kesimine eşit dağıtılacak. Zaten tüm yükün esnaf sanatkarlar tarafından üstlenilmesi adil değildi. Bu şekilde salgınla mücadelemizi daha azimli sürdüreceğiz.’ dedi.
AVM düşmanlığı değil, sosyal adalet…
Market satışlarına sınırlama getirilmesinin doğru olduğunu savunan Mutlu, ‘Büyük marketleri tamamen kapatın demiyoruz. Sadece zincir mağazalara ayrımcılık yapılmasının toplumun çoğunluğunu oluşturan esnafı zor durumda bıraktığına dikkat çekiyoruz. Bir kesimin faaliyetlerini durdurur, elini kolunu bağlar, zincir mağazaları serbest bırakırsanız toplum vicdanı sızlar, huzursuzluklar doğar. Çoğunluğun mutsuz olması, tüm toplumu olumsuz etkiler.
Ayrıca bu sadece esnaf kesiminin sorunu değil. Ürünü tarlada kalan çiftçi, aracı, halci ve yanlarında çalışanlar, ürünleri taşıyan nakliyeciler gibi geniş bir yelpaze de mağdur durumda kalıyor. Türk ekonomisi sadece zincir mağazalar üzerinden yürümüyor. Öte yandan özellikle yaş sebze meyve tüketiminde halka da daha ucuz, daha taze ve kaliteli ürün alternatiflerinin sunulması sağlanacak.
Biz adaleti sağlayalım, serbest piyasa ekonomisini kurallarına göre uygulayalım. Amacımız tüketicileri mağdur etmek de değil. Eğer zincir mağazalarda satış yapılacaksa küçük işletmelerde de yapılsın, halk da kendi tercihini yapsın.”
Bakandan üstün performans (ayrı kutu)
Genelgelerin hazırlanmasına emeği geçenlere teşekkür eden Mutlu, ‘Burada Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş’a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Çok kısa süre önce göreve başlamasına rağmen üstün bir performans gösteriyor. Bakanlığına ait sorunlara kısa sürede vakıf oldu. Taleplerimize hassasiyet göstererek küçük işletmeleri ve toplumu rahatlatacak gerçekçi tedbirleri hayata geçirdi.
Başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, çalışmalarıyla farkındalık yaratan değerli bakanımız Mehmet Muş’a, İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’ya, esnaf idarecileriyle verimli işbirlikleri yapan Esnaf Sanatkarlar Genel Müdürü sayın Necmettin Erkan’a ve genelgelerin yürürlüğe girmesine katkı koyan herkese teşkilatım adına teşekkür ediyorum’ diye konuştu.