İklimden Önce Biz Değişelim

Karşıyaka Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü'nün düzenlediği 'İklim Değişikliği ve İnsan Sağlığına Etkileri' sempozyumu Karşıyaka Belediyesi Çarşı Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.

Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, Prof. Dr. Ömer Aydemir ve Prof. Dr. Ali Osman Karababa’nın katıldığı sempozyumda; çağımızın en önemli çevresel ve ekonomik sorunları arasında ön sıralarda yer alan, bulunduğumuz coğrafyada yaşamın her alanında olumsuz etkiler oluşturan iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri konuşuldu. Sempozyumda, Türk Toraks Derneği tarafından hazırlanan bir video da gösterildi.

"En Ağır Sorun"
Konuşmasında tüm katılımcılara teşekkür eden Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil
Tugay “Global düzeyde günümüzün en ağır, en acil müdahale edilmesi gereken sorunu, iklim sorunudur. Hatta artık sorun değil, kriz olarak adlandırılmaktadır. Bu kriz bir boyutu ile kamu yönetimlerinin alacağı kararlarla, önlemlerle durdurulabilir ama diğer taraftan da her insanın bilinç sahibi olması gerekiyor. Eğer böyle giderse çocuklarımız ne yazık ki sağlık içinde yaşayabilecekleri bir dünya bulamayacaklar. Böyle gitmemesi için bizim, hepimizin bu konuda çalışmaya, konuşmaya devam etmemiz gerekiyor. Yeter ki bu yolda kararlı olalım” dedi.

"Çok Yıkıcı Bir Türüz"
Prof. Dr. Ali Osman Karababa da insanların doğaya çok ciddi zararlar verdiğine dikkat çekti. 1 Ocak 2022’den bu yana 690 bin 454 hektar orman alanının yok olduğunu belirten Karababa, şöyle devam etti: “Erozyon nedeniyle 929 bin 537 hektar alan kaybedildi. 4 milyar 828 milyon 116 bin 510 ton karbondioksiti atmosfere vermişiz, 1 milyon 593 bin 197 hektar alanı çölleştirmişiz ve 1 milyon 300 bin 101 ton toksit kimyasalı da doğaya vermişiz. Biz çok yıkıcı bir türüz. Eğer insanlar bu dünyada olmasa, bu dünya çok farklı olurdu. Yıkımlar çerçevesinde dünyadaki verimli üst toprak katmanının 3’te 1’ini bozmuşuz. Amazon ormanlarının yüzde 17’sini son 50 yıl içerisinde yok etmişiz. Dünya orman alanlarının yüzde 32’si ise insanlar tarafından bugüne kadar yok edilmiş. Okyanusların en az yüzde 55’si endüstriyel balıkçılık alanı olarak kullanılıyor. Denizdeki canlı türlerini tüketecek kadar çok avlanma yapılan bir süreci görüyoruz. Balık stoklarının bu anlamda yüzde 33’ünü kaybetmişiz, mercan resiflerinin ise yüzde 50’sini de tahrip etmişiz. Okyanusların en önemli ögesi, iklim krizlerini önleyecek en önemli yapılardan biri mercan resifleri. 1970’den bu yana omurgalı türlerin yüzde 60’ını azalmışız. Yıkımları yaparak nereye geldiğimizi ise ekolojik ayak izi ile görüyoruz.”

"Değişelim ve Değiştirelim"
İklim krizinin sağlık üzerindeki etkilerini anlatan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu “Çok acilen bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor. Akciğerler bizim atmosfere açılan kapımız, buradan nefes alıyoruz. Hava ile beraber, mikroplar akciğerlerimize girebiliyor. Yaşayabilmemiz için temel taşımız akciğerler. Yaşamı kendi elimizle yok ettik, artık doğaya dönmek zorundayız. Helsinki’den ne yapacağımıza yakın bir öneri var. ‘Herkes balkonunda bir şey eksin, toprakla uğraşın, taze meyve sebze yiyin, dış ortamda aktiviteler yapın, hayvan besleyin, sigara içmeyin, hava kirliliği ile mücadele edin, muhakkak normal doğum yapın, gerekmedikçe antibiyotik kullanmayın bu şekilde çocuk, anne ve büyüklerimiz bir arada yaşayabiliriz.’ Başkanımız da söyledi, bizim çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras iyi bir gelecek ve yaşanılabilir bir dünyadır. Onun için mutlaka değişelim ve değiştirelim diyorum.”

"Her Şeyi Etkiliyor"
Prof. Dr. Ömer Aydemir ise sempozyumda iklim değişikliklerinin insan üzerindeki etkilerini anlattı. İklim değişikliğinin günümüzde yarattığı psikolojiden bahseden Prof. Aydemir “İklim değişikliği ile birlikte mevsimsel değişikliklere adaptasyonu hafife almamak gerekiyor. Çünkü normal denen insanlar, küçük diye kabul edeceği pek çok dalgalanma yaşıyor. Bunlar günlük hayata da yansıyor. Günlük hayattaki ritme baktığımızda hem sosyal hem biyolojik bütün ritim alanlarımız iklim değişiklikleri ile birlikte oldukça etkileniyor. Görünüşe göre iklimler mevsimlerin, günlerin her şeyin seyrini değiştirecek hale geldi. Genetik yatkınlığı her ne olursa olsun insanlar bazı sorunlar yaşayacaklar. Bunların bir kısmı hastalık düzeyinde, bir kısmı da değişiklik düzeyinde olacak. Dış uyaranlar da bunu zorlayacak. Onları da biz yaratıyoruz. Ekran bağımlılıkları, dışarı çıkmama, doğada daha az yer alma, kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirme bunlarda uyumu zorlaştıran etkenler” dedi. Etkinliğin sonunda Karşıyaka Belediyesi adına Başkan Yardımcısı Özlem Ceylan tarafından konuşmacılara zeytin fidanı ve plaket takdim edildi.
Ayrıca; İklim Değişikliği, Sosyal Yardım İşleri ve Sağlık İşleri Müdürlüğü’nce Karşıyaka
Belediyesi’ne bağlı anaokullarında düzenlenen “iklim değişikliği farkındalık” çalışması
kapsamında çocukların yaptığı resimler de fuaye alanında sempozyum katılımcılarıyla paylaşıldı.






İzmir İklim değişikliği Karşıyaka Karşıyaka Belediyesi Cemil Tugay